Dolgu
Cildimiz yaşlandıkça kollajen, elastin doku ve hyaluronik asit miktarında azalma meydana gelir. Dolgu uygulamalarında azalmakta olan hyaluronik asit, küçük iğneler yardımıyla cilt altındaki problemli olan yerlere enjekte edilmesi amaçlanır. Jel kıvamındaki hyaluronik asit cildin su tutma kapasitesini arttırarak yoğunluk sağlanmasına yardımcı olur.
Dolguların kullanma alanları; bazen yüzdeki asimetrik çökükler, hacim kaybeden veya yapısal volüm azlığı olan dudaklar, yine yaşla birlikte yer değiştiren veya yapısal olarak çökük göz altları, nazalobial çizgiler (burundan dudak köşelerine doğru inen) veya yanaklar olarak sıralanabilir. Vücutta kullanılan dolgular da mevcuttur. Burunda da küçük burunları büyütmek veya ucunu kaldırmak için de dolgular kullanılabilir, yüzdeki altın oranı yaratmak için kısa çenelere uyguladığımız dolgular kişileri oldukça mutlu etmekte ve burun çene simetrisini düzenleme şansımız olmaktadır.
İşlem öncesinde krem veya enjeksiyon yöntemiyle anestezik madde uygulaması yapılmaktadır. Belirli bir süre beklenildikten sonra antiseptik bir maddeyle cilt temizlenir ve uygulama enjeksiyon yöntemiyle birkaç yerden girilecek şekilde yapılır. Aynı kişiye, çökük alanının derinliğine göre birden fazla dolgu maddesi kullanılabilir. Derin çökmelerde ilk uygulama sonrasında 3 ay içinde tekrar yapıldığında daha başarılı sonuçlar elde edildiği görülmüştür. Uygulama sonrasında üç gün boyunca yoğun fiziksel aktiviteden kaçınılmalı, masaj yapılmamalı, sıcak/soğuk ortamlardan kaçınılmalıdır (kızarıklık ve şişlik kaybolana kadar). Ertesi gün cilt bakım ürünleri kullanılabilir. Yan etki olarak kızarıklık, şişlik, morluk vb. görülebilir.